Перевод: с русского на турецкий

с турецкого на русский

lâf taşımak

  • 1 нести

    I
    1) taşımak; getirmek ( приносить); götürmek ( уносить)
    2) перен. götürmek; getirmek

    нести́ созна́ние в ма́ссы — yığınlara bilinç götürmek

    нести́ с собо́й опа́сность войны́ — savaş tehlikesini beraber getirmek

    3) (мчать, гнать) hızla götürmek; (hızla) sürüklemek; başı zaptolunmamak ( о лошади)

    ло́дку несло́ к бе́регу — kayık kıyıya (doğru) sürükleniyordu

    4) безл., разг. kokusu gelmek; ağzı... kokmak

    несло́ за́пахом ры́бы — balık kokusu geliyordu

    от него́ несёт чесноко́м — ağrı sarımsak kokuyor

    5) безл., перен. burcu burcu... kokmak

    от э́той тео́рии несёт идеали́змом — bu teori burcu burcu idealizm kokuyor

    нести́ обя́занности — görevini yapmak

    нести́ карау́л — nöbet beklemek

    7) görmek; çekmek

    нести́ убы́тки — zarar etmek

    нести́ поте́ри — kayıplar vermek; kayıplara uğramak

    8) разг.

    нести́ вздор / чепуху́ — saçmalamak

    её так и несло́! — kadın açtı ağzını, yumdu gözünü!

    II несов.; сов. - снести́, в соч.

    нести́ я́йца — yumurtlamak

    Русско-турецкий словарь > нести

См. также в других словарях:

  • laf taşımak — dedikodu ederek laf götürüp getirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laf — is., Far. lāf 1) Söz, lakırtı Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2) Sonuçsuz, yararı olmayan söz Onun söyledikleri laftan ibaret. 3) Konuşma 4) Konu, mevzu, bahis Lafı değiştirdi. 5) ünl. Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok anlamlarında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lakırtı taşımak — laf taşımak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KASS — Talep etmek, istemek. * Nemime, söz götürmek, lâf taşımak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • lakırtı — is. 1) Söz, laf Biz burada lakırtıya başlayalı iki dakika ya oldu ya olmadı. P. Safa 2) mec. Boş söz, dedikodu, laf Lakırtıdır o, aldırma! Birleşik Sözler lakırtı ebesi lakırtı kavafı lakırtısı az pis lakırtı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Ablative case — In linguistics, ablative case (abbreviated ABL) is a name given to cases in various languages whose common characteristic is that they mark motion away from something, though the details in each language may differ. The name ablative is derived… …   Wikipedia

  • atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»